Kaygılı çocuk, çocuklarda kaygı bozukluğu, kaygı bozukluğu olan çocuk
Kaygı bozukluğu nedir, kaygı bozukluğu tedavisi nasıldır
Çocuk yetiştirirken her anne baba, bakım veren ya da onun büyümesine katkı sağlayan yetişkinler, ona dair bazı varsayımlarda bulunur. Mizaç ya da huy özelliklerini kast ederek; huysuz bir çocuktur, çok alıngandır, yaşıtlarına karşı girişkendir, her zaman içe kapanık bir çocuk olmuştur, çok duygusal ve hassastır, çabuk ağlar, her zaman korkuları vardır, bağlandığı kişiden ayrılmakta zorlanır gibi, yaşantılarından çıkarımlar yaparlar. Bunlar aslında çocuğu ilk etapta tanımaya yarayan çıkarımlar olmalarının yanı sıra ailenin çocuğu nasıl gördüğü, çocuğun davranış ve ihtiyaçlarını nasıl algıladığı ile ilgilidir. Danışmanlık süreçlerinde ise bu tanımlardan yola çıkılarak çocuğun özünde aşmakta zorlandığı hangi konu ya da konuların olduğu görülebilmektedir.
Bu mizaç ya da huy özelliklerinin içinde en çok; ‘korkulu olmak, tedirgin olmak, anneye çok düşkün olmak’ konuları aileleri danışmanlık süreçlerine getirmektedir. Çünkü alınmayan önlemler ya da görülmeyen ihtiyaçlar, çocuğun ve ailenin günlük hayatını olumsuz etkileyebilecek düzeye getirebilmektedir. Altta yatan en önemli nedenlerden kaygı ise çoğu danışmanlık sürecinin temelini oluşturmaktadır.
Kaygı bozukluğu, aslında çok daha geniş bir yelpazede hem çocuklarda hem yetişkinlerde kendini göstermektedir. Ayrılma kaygısı / ayrılma anksiyetesi, seçici konuşmazlık / selektif mutizm, fobiler (özgül fobi, sosyal fobi, agorafobi), yaygın kaygı bozukluğu, panik bozukluk / panik atak; kaygı bozuklukları adı altında görülebilmektedir. Temelde yatan kaygılı olma hali her bireyde bazı ortak özellikler gösterse de belirtiler, kaygı duygusunu yaşama şekli, bunun kişiyi ve çevresini nasıl etkilediği oldukça farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle çocuklarla çalışırken standart metotlar, genel geçer çözüm önerileri sunulması, çocuğun ve ailesinin gerçek ihtiyaçlarının görülmesini de engelleyebilmektedir.
Bu nedenle Kaygı bozuklukları ile çalışırken öncelikli olarak anne baba ile görüşülmektedir. Çocuktaki kaygılı olma hali neye dair, ne zaman ortaya çıkıyor, ne zamandan beri görülüyor, aile bununla ilgili ne yapıyor, onlara göre sorunun kaynağı ne gibi soruların cevapları ve çocuğun büyüme dönemine dair pek çok bilgi alınmaktadır. Ardından çocuğun yaşına uygun olarak tercih edilen müdahale yöntemleri gözden geçirilerek hem çocuğa hem de aileye uygun bir yol haritası çıkarılmaktadır. 4 ile 12 yaş arası çocuklarla çalışmak için kullanılan Oyun Terapisi yönteminin dışında okul çağı çocuklarında fobilerle ilgili yapılandırılmış ve yönlendirilmiş yöntemler, 12 yaş sonrası için ergenlik dönemine özgü terapi yöntemleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Sürecin ne kadar süreceği, çözümün nasıl bulunacağı ise çocuğun ve ailenin gelişim hızına, değişime olan uyumlarına, süreç motivasyonlarına göre farklılıklar göstermektedir. Çocukla kaygı bozukluğu ile ilgili çalışılmaya başlandıktan sonra süreç kendini şekillenmektedir. Bu süre içinde aile görüşmelerine de ara ara yer verilerek hem bilgilendirme hem aile danışmanlığı çalışmaları yapılmaktadır.
Kaygı, kişileri günlük hayatlarında oldukça zorlayan bir duygudur. Hayatta var olmaya devam etmek, özünde kaygı duygusunu da beraberinde getirir. Yaşamak aslında her an bir şeyler için kaygı duymaktır. Bu hem yetişkin hem de çocuklar için geçerli bir durumdur. Fakat diğer her duygu gibi kaygı duygusu da işlevselliği bozduğunda, günlük hayatı devam ettirmeyi zorlaştırdığında kişilerin üzerine düşünmesini, terapi ve danışmanlık yoluyla çalışmasını sağlamaktadır. Çocuklar için danışmanlık sürecine olan ihtiyacı değerlendirerek başvuruyu aileleri yapmaktadır.
Oyun terapisi hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
Ergen terapisi hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.