Çocuk Danışmanlığında Aile Danışmanlığının Konumu
Anne Baba Danışmanlığı mı Çocuk Terapisi mi
Çocuklarla çalışırken aileler yüklerinin fazla olduğunu hissettiğinde şu soruları sormaya başlayabiliyorlar; Çocukla ne zaman çalışmaya başlayacaksınız? Çoğunlukla çocukla görüşseniz daha yaralı olmaz mı? Aslında biz çocuğumuz için geldik, onu görmeyecek misiniz?
Çocuklar, ebeveynlerine görünmez bağlarla bağlıdırlar. Özellikle yaş küçüldükçe bağlılık artmaktadır. Burada yanılgı, 10 yaş itibariyle çocuğun ebeveynlerden oldukça bağımsızlaşmış olması ve yaşanan problemlerin aile içinde oluşmasından ziyade çocuğun kişisel alanında oluştuğu inancıdır. Bu da danışmanlık ve terapi süreçlerinde merkezde çocuğun olmasının dışında ebeveynlerin süreç içindeki rollerinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Durum böyleyken ‘çocuk terapisi/danışmanlığı’ bir ekip işine dönüşmektedir. Fakat burada aileler çocuklarını düzelmesi gereken hedef olarak gösterirlerken kendilerinin önemini göremeyebilirler. Çocuk ruh sağlığı sürecinde öncelik; bu ekip ve beraberlik ruhunu oluşturmaktır. Uzmanın görevi ise tam da burada başlamaktadır. Hiçbir aile üyesini dışarıda bırakmadan, herkesi kapsayacak noktada bulunmak; sürecin yararlılığını artırmaktadır.
Türkiye’ de bu ekip anlayışı biraz daha büyümekte, anneanne, babaanne, dede gibi aile büyükleri de devreye girmektedir. Çünkü yaşadığımız koşullar itibariyle çocuklar kimi zaman onlarla daha fazla vakit geçirmektedir. Burada onlar da danışmanlık sürecine dahil edilmek istense de bunun belirli bir sınır içinde olabileceği, görüşme odalarında sıklıkla ele aldığımız bir konudur. Çünkü onlar çocukların hayatında her zaman daha farklı bir yerdedirler ve sağlıklı olan da budur. Çocuğun nasıl bir süreç geçirdiğini anlayabilmek adına gerekli bilgiler alınmak için ekibe dahil edilebilirler. Fakat değişim için çekirdek aileye dönmek gerekmektedir.
Ekibin en son parçaları da okulu oluşturan ögelerdir. Rehber öğretmen, okul psikoloğu, sınıf öğretmeni bunların başında gelir. Çocukların zamanlarının büyük çoğunluğunun orada geçirmelerinin dışında akran ilişkileri, otorite ile olan iletişim şekli öncelikle bilgi alınması gereken sonra da düzenlenmesi hedeflenen konu başlıkları arasında gelmektedir. Okul da danışmanlık ve terapi süreçlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Tüm bu parçalar sırayla ve zamanla ele alınması gerekmektedir. Her alandan bir an önce ve çokça bilgi almak, uzmanın tüm bu bilgilerle karşılaştığı çocuğa objektif yaklaşabilmesini engelleyen bir unsur olabilmektedir. Bu da çocuk terapisi sürecini karmaşıklaştırabilir. Bu nedenle belirli bir hiyerarşi takibiyle ve doğru zamanlamayla bilgilere ulaşma oldukça önemlidir. Çocuk terapisi sürecinde bu anlamda sabırlı olmak çok değerlidir.